Cezaevinde göz göre göre öldürülenlere bir yenisi daha eklendi. Cemaet’e yönelik soruşturma kapsamında uyduruk gerekçelerle 3 yıl önce tutuklanan öğretmen Engin Erol, yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Erol’un, sağlık sorunu nedeniyle tahliye talep ettiği 20’den fazla dilekçenin dikkate bile alınmadığı, 3 aydır doktora götürülmediği öğrenildi. 10 Aralık’ta fenalaşan Erol, hastaneye sevk edildi ancak artık çok geçti. Ardında 3 yetim bırakan Erol’un, tahliye edildikten sonra yakınlarına, “Benim durumumda 2 arkadaşım daha var. Tahliye edilmiyorlar.” dediği belirtiliyor.
Kamuoyu şimdi şu soruların cevabını arıyor: Cezaevine girdiğinde 130 kilo olan ve hastalığı sonrası sağlığı hızla bozularak 65 kiloya kadar düşen Erol neden tahliye edilmedi? Kanser olduğu raporlarla sabit olan Erol’un cezaevinde ölüme terk edilmesinin sorumlusu kim ya da kimler? Mahkeme sağlık raporlarına dayanarak ‘tahliye’ kararı vermesine rağmen savcı, hangi gerekçeyle ‘tahliye’ kararına itiraz ederek Erol’u ölüme götüren yolun taşlarını döşedi?
AKP Türkiyesi’nde KHK’lılarla Cemaat mensuplarına tam anlamıyla ‘soykırım’ uygulanıyor. İnsanlar hukuksuz KHK’larla işlerinden ediliyor, tutuklanıyor. Eşleri dışarıda olanlara yardım edenler ‘terör örgütüne yardım ve yataklık’ suçundan cezaevine gönderiliyor. KHK’lılara iş veren kurumlar tehdit ediliyor. Yetmiyor, insanların gözaltında ve cezaevlerinde ölmesi için her şey yapılıyor…
Öğretmen Gökhan Açıkkollu, Tacettin Toprak, Kemal Bilici, Muzaffer Özcengiz, Doç. Dr. Ahmet Turhan Özcerit, polis memuru Kadir Eyce gibi öldürülenlere bir yenisi daha eklendi… Öğretmen Engin Erol tıpkı diğer isimler gibi cezaevinde ölüme terk edildi.
CEZAEVİNE 55 KİLO KAYBETTİ
Öğretmen Engin Erol, cezaevine girdiğinde 38 yaşında ve 130 kiloydu. Sağlıklıydı. Sıkıntı ve stres nedeniyle kanser hastalığına yakalandı. 20 kez hastalığı nedeniyle dilekçe yazdı, tahliye talep etti. Hiç biri dikkate alınmadı. Mahkemeye sağlık raporlarını gönderdi. Mahkeme ‘tahliye’ kararı verdi ancak savcının itirazı sonrası yeniden tutuklandı. Durumu her geçen gün daha da ağırlaştı. 2 yıl Artvin Cezaevi’nde, son 1 yıl 3 aydır da Erzurum H Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Erol, 10 Aralık tarihinde fenalaştı. 65 kiloya düşmüş, bir deri bir kemik kalmıştı.
ÖLÜME TAHLİYE!
Durumu ağırdı. Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı ancak artık çok geçti. 41 yaşında hayatını kaybetti. Arkasında gözü yaşlı bir eş ve 3 yetim bıraktı. Yürüyecek hali bile olmamasına rağmen doktora gidebilmek için 3 ay bekletildiği ortaya çıktı. 3 aydır doktora görünmek için defalarca dilekçe vermiş ancak hiç biri dikkate alınmamıştı.
BENİM GİBİ İKİ KİŞİ DAHA VAR!
Öğretmen Engin Erol, hastaneye sevkinin ardından ‘tahliye’ edildi. Erol’un, hastaneye gelen yakınlarına, içeride kendisi gibi iki arkadaşının daha olduğunu söylediği öğrenildi. Ailesinden ‘onlara dua etmelerini’ istedi. Ancak Erol’un tek talebi bu değildi yakınlarından. “Benim ölümümde sorumluluğu olanlardan sonuna kadar hesabını sorun!” dedi. Sağlık görevlileri ve cezaevi müdürünün ismini verdiği öğrenildi. Erol’un cenazesi dün Rize Çayeli Eski Caminde kılınan cuma namazının ardından aile kabristanına defnedildi.
ENGİN EROL SON OLMAYACAK!
Engin Erol’un ölümüyle bir KHK’lı daha cezaevinde öldürülmüş oldu! Kamuoyu şimdi şu soruların cevabını bekliyor: Bir insanın hastalık nedeniyle tahliye olabilmesi için ‘ölümün’ eşiğine gelmesi mi gerekiyor? Doktorların ‘tahliye edilmeli’ raporuna rağmen Engin Erol, neden serbest bırakılmadı? Savcı, Engin Erol’un tahliyesine hangi gerekçeyle itiraz etti? Ve en önemlisi, Engin öğretmenin ölümünden kim ya da kimler sorumlu? Bu göz göre göre ölüm olayıyla ilgili soruşturma açıldı mı/açılacak mı?
Kaynak:TR724
post hakkında tartışma