Rabbimiz ne kadar da Halim! Değil mi Halime ?!
Mâ ehlemeke Yâ Rabbenâ!
Ne kadar Halimsin ey Rabbimiz!
Üstündeki tozu silkeleyip işittiği hakaretleri yudumlarken;
bütün izzeti ayaklar altına alınıp kendilerine gönderilen Kutlu Nebi’ye yapılanları seyrederken;
tüm himayelerin üzerlerinden alınıp gece gündüz ailesi ve kendisi için ölüm tehlikesi ile yaşarken
Hz. Ebubekir “Mâ ehlemeke Yâ Rabbenâ” ile soluklanıyordu.
Yaşananlardan Cenab-ı Hakk’ın marifetine yol bulan Sıddık!
Ebubekir olmanın zorluğunu, okumaktan ziyade yaşamakla öğreniyoruz.
Ve yaşadıkça Ebubekirler görüyoruz.
Bugün de öyle oldu.
Yapılanlar karşısında ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemedim.
Arkadaşım zindanda son nefesini vermiş.
Her gün mutlaka alması gereken ilaçlar verilmemiş.
Hastanede ve illaki yoğun bakım ünitesinde tedavi edilmesi gerekirken; reçeteli ilaçlarına ulaşmasına bile mani olmuşlar.
15 gün nezarethanede maddi-manevi işkenceye uğramış, tutuklandığında hastalığı gittikçe ilerlemiş.
Bağışıklık sistemi vücudundaki mikroplarla mücadele edememiş.
Dili boğazına kaçmış,
komaya girmiş..
sonra da gitmiş.
HALİME GÜLSU VEFAT ETMİŞ!
Halime!
Kimse teselli edemezdi beni, isminin ve soy isminin hatırlattıkları olmasa..
Ne kadar da Halim bir Rabbimiz var değil mi Halime?
Bunca yapılanlara rağmen yer-gök birbirini girmiyor ya..
Sulardan kan akmıyor, rızık kesilmiyor, güneş doğuyor ya..
İnsanlar hala hiç bir şey olmamış gibi yaşarken;
sen, hem O’nun hem de bulunduğun konumun şahidi olarak şehit oluyorsun ya..
Rabbimiz ne kadar da HALİM Halime..
Çektiklerinle nice aşılmazları aştın kim bilir?
Yüzünden hiç eksilmeyen tebessümün, tane tane, usul usul konuşman ve hastalıklarına rağmen hangi iş olursa olsun koşturman kaldı aklımda..
Üzüntünü bile tebessümle ifade ederdin.
Hayallerini öğrencilerinle süslülerdin..
Su gibiydin Halime.. Gül gibiydin.. Halim’din..
Sana isim koyanların haklarına riayet etmek istercesine hayatını nakış nakış işledin..
Tutuklanmadan evvel yavaştan iyileşmeye başladığını da öğrendim;
Tutuklandığını şehadetinden sonra öğrendiğim gibi..
Sen benim için Hizmet’in deli(l)lerindensin Halime.
Sana şehadetim böyle.
Son dakikalarını hayalimde yaşamaya çalışıyorum ama; sen olmak ne mümkün Halime..
Gittin!
Şahit ve Şehit olarak gittin..
Bir Sıddık edasıyla, tesellini bile kendin vererek gittin..
Gittin!
Annenin haberi olmadan gittin..
Babanın senden evvel çıktığı yolculuğa, annen seni uğurlamadan gideceksin..
Yani garipliğin en zirvesindesin Halime..
Hasta olunca gelemeyen sevdiklerin; sen can verdiğinde de gelemeyecek..
Vefasızlığımızı affet Halime..
Biz sana gelemedik, sen bize gel Halime..
Zira biz, yaşayan ölülerden olsak da
şehitlerin ölmediği malumatına sahibiz.
Bugün ölümü yeniden sevdirdin bize Halime..
Sana çok imrendim..
Halim olan Allah’dan dileğim: şu nefeslerimin hakkını senin gibi verebileyim..
Rabbimiz ne kadar da Halim değil mi Halime..
Senin seçtiğin yolu seçtirdi bize..
Rabbimiz ne kadar da Halim değil mi Halime!
Seninle arkadaş olmayı nasip etti bize..
Rabbimiz ne kadar da Halim değil mi Halime!
gül gibi Cemali aksettirmeden,
su gibi her muhtaca gitmeden
Halime gibi Halim olmadan
Bu yolda şahit ve şehit olunamayacağını öğretti bize..
Rabbimiz ne kadar Halim değil mi Halime..
Sözlerimin dağınıklığını da affet Halime..
seni öyle tabutta görünce..
Deniz Yolcu
post hakkında tartışma