Metin Kurak

Özel Harekat Polisi olarak görev yapan bir devlet memuruydu. 15 Temmuz’dan sonra KHK ile hukuksuzca mesleğinden ihraç edildi. Ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. 16 ay cezaevinde kaldıktan sonra, hiç işlemediği bir suçtan dolayı 6 yıl, 3 ay hüküm giyerek tahliye oldu.
Metin Kurak, canını riske atarak senelerce devleti için çalışmış, devleti onu bir gecede vatan haini ilan etmiş, çok sevdiği mesleğini elinden almıştı. Tahliye edildikten sonra, geçimini sağlamak için restoran güvenliği, kasiyerlik, halı yıkamacılığı gibi işlerde çalıştı. Devletinden, uzun yıllar güvenliklerini sağladığı milletinden gördüğü vefasızlık onu çok üzüyordu. Bunlar yetmezmiş gibi, bir de ailesi ona sırtını dönmüştü. Annesi, evladının arkasından beddualar ediyordu. Ailesi, diğer akrabalarının ona verecekleri maddi, manevi desteklere bile engel oluyorlardı. Tüm bu yaşadıkları, 37 yaşındaki Metin Kurak’a çok ağır geldi. Son mesleği olan taksiciliği yaptığı esnada, 6 Mart gecesi sabaha karşı, direksiyon başında kalp krizi geçirdi. Aracıyla , aydınlanma direğine çarparak kaza yaptı. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Geride gözü yaşlı eşini ve 14,13 yaşlarında iki evladını bırakarak Rahmet-i Rahman’a kavuştu. Bir hesap daha ahirete kaldı. Rabbim rahmet eylesin. Firdevs cenneti sonsuz yurdu olsun. Allah ailesine ve sevdiklerine sabrın en güzelini versin. Amin.