Kırkaltılar Ağıdı
(Ocak kahrı, Şubat hüznü)
Dedim ceyhunvari figanlarım sel,
Dedi ağlamanın kendisi güzel.
Bıraktığın dünyanın dört yanı ayrı cife,
Elleri gül kokulu anasının kuzusu,
Ruhundaki hicranı sığdırmak zor tarife,
Küllenmeyen yangınsın, memleketin sızısı,
İspatısın bu devrin zifir karanlığının,
Mutlu bir vildanı ol, cennet sultanlığının.
Hüzün dokunuşları vedana resim olmuş,
Akrep karakterlerin kinine kaldın maruz,
Matem artık şehirler, ağlayanın kim olmuş,
Zaten umudum o ki mevsimin artık nevruz,
Aldırma kötülüğün pervasız salgınına,
Musonlar yetmez artık memleket yangınına.
Filizlenmiş çiçektin seni kimler kıskandı
Umud ışıldıyordu o masum suretinden
Rağmına yapılandan insanlık ah utandı
Küskün mü gittin yoksa dünya memleketinden
Adın artık yürekte çivilenmiş sızıdır
Nadide bakışların annenin niyazıdır
Emin ol o yüreğin minik bir kırlangıçtır
Nurlu göç öyküsünün ah masum kahramanı
Elvedasız gidişin yeni bir başlangıçtır
Susacak mıdır peki yüzbinlerin vicdanı
İnci tanem annen yok ağlayanın kaldı mı
Münir kuş kardeşindi Meriç onu aldı mı
S ustu mu ilkbaharda cıvıldayan hoş sedan
E nder bir seçkinliği tattın küçük yaşında
L imanın selamettir acı olsa da vedan
İ smin bir hatıradır şairin gözyaşında
M eriçe mi sığındın yanında annen baban
E vin de kalmadı ki artık ülken bir yaban
M azlumu oldun sen de bu devir bir inkisar
U tansın o zalimler böyle sürmez soykırım
H azan oldu mevsimler dilerim yakın bahar
A h çeken çehrelerin tebessümleri yarım
M adem hesap günü var kuzum az daha sabret
ETtikleri zalimin yanına kalmaz elbet
Endişe etme artık kurtuldun bu zindandan
Yatalak bir çiçektin dileğim sana cennet
Üzülmesin baban da dua etsin bir yandan
Puslu günler geçince kalmaz zalime mühlet
Ümit sırlı bir iksir damlasın şehirlere
Memleket evlatları ölmesinler hiç yere
Dedim gözümdeki artık kan ama
Dedi yüreğinde asıl kanama
Farz-ı Muhal
post hakkında tartışma