RÖPORTAJ | M. NEDİM HAZAR – FOTO-6
TR724 HABER – “Hayat denizde bir yolculuk yapmak gibidir: sakin ve fırtınalı günleri vardır; önemli olan kendi gemimize iyi bir kaptan olmaktır.” Der 20. Yüzyılın en sağlam yazarlarından İspanyol Jacinto Benavente. Durgun suların iyi kaptan yetiştirdiği görülmemiştir ve denizciler derler ki, “İyi kaptan fırtınalı denizlerde kendini gösterir!”
Öyle ya, halı gibi bir denizde şarkı söyleyerek gemi yüzdürmek dünyanın en romantik ama en kolay işi. Gecenin zifiri karanlığında, fırtınanın ortasında devasa dalgalarla uğraşırken gemisini yüzdürmektir esas marifet.
Bu sözlerin önemini sanırım en iyi bugünlerde anlıyoruz.
Düne kadar adam bildiğimiz, yürekli, cesur, ilkeli, vicdanlı dediğimiz nice isim ilk sarsıntıda yalpalayıp yer ile yeksan oldu ne yazık ki!
Şu an ülkeyi yöneten zihniyetin belki de bize sağladığı en önemli fayda bu oldu.
Hiçbir kıymet ifade etmeyeceklere yıllarca “delikanlı” gözüyle bakmışız ne yazık ki!
Yaklaşık üç ay önce kaybettiğimiz hem önemli bir bilim insanı hem de kelimenin tam anlamıyla münevver kişi olan Prof. Dr. Haluk Savaş fırtınanın en koyu zamanında dik duruşunu kaybetmeyen, kendisine yapılan onca zulme rağmen doğruyu haykırmaktan çekinmeyen, dahası son nefesine kadar mazlumun, mağdurun yanında olan nadide bir insandı.
Allah mekanını cennet etsin.
Haluk Hoca ile tanışıklığımız öğrencilik yıllarımıza rastlar. Aynı kuşağın insanlarıydık. Ben Urfa’dan o Adana’dan gelmişti İstanbul’a.
Tıp okuyordu ama kültür ve sanatla ilgisi hobiden öte bir insandı.
Okumayı, izlemeyi, gezmeyi, incelemeyi çok severdi.
Pek çok sanat projesine danışmanlık yaptı.
Gençlik yıllarında TV ve radyolarda kültür sanat programları hazırladı.
Hz. Mevlana’nın pergel metaforu gibi bir ayağı sürekli mesleğindeydi, diğer ayağını ise alabildiğince geniş açıyordu rahmetli Haluk Hoca.
Çok büyük mağduriyetler yaşadı, çok büyük zulüm gördü.
Kanser gibi amansız bir hastalığa yakalandığı zaman bile umutsuz olmadı. Aksine umutsuzlara umut verdi, destek oldu.
Kendi sıkıntılarını asla ön plana çıkarmadı Haluk Savaş.
Vefatını eşi çok değerli bilim insanı Doç. Dr. Esen Savaş’tan öğrenmiştik.
Şöyle yazmıştı Esen Hoca sosyal medya hesabından:
“Elim birine değsin,
Isıtayım üşüdüyse
Boşa gitmesin son sıcaklığım” zihniyeti ile yaşamış, herkese iyilik yapmaya çalışan, melek kalpli eşimi kaybettim.”
Sevenleri bekliyordu böyle acı bir haberi ama yine de kahrolmuştuk.
Üzülmüştük derinden.
Sonra Esen Hoca ile Haluk Savaş üzerine sohbet etmeye başladık.
Çocukluğu, gençliği, entelektüel yönü, gezi ve dünyayı görme sevdası, manevi yönü gibi pek çok bilinmeyen yönleri vardı rahmetlinin.
Esen Hanım’a “bunu herkesin öğrenmesi lazım” dediğimde, “Haluk da bunu isterdi” dediğinde çok sevinmiştim.
Halbuki, Haluk Hoca’nın vefatıyla çilesi bitmemişti Esen Hoca’nın da.
Kötülük bir türlü peşlerini bırakmıyordu adeta.
Haluk Hoca için bu dünyada zalimlerin yapabileceği bir şey kalmamış olabilirdi ama bir çileyi devralmış olmuştu Esen Hoca.
Merhum Necip Fazıl;
“Kalkılır bir yerde, kalır oyuncak,
Kurgular biter.
Ölüm… O geldi mi ne var korkacak?
Korkular biter.”
Diyordu ama zaten korkusuz olanda sorun yoktu, kötünün korkusu ise bakiydi sanki!
Esen Hanım tüm sıkıntılarına rağmen günlerce, belki yüzlerce, binlerce görsel taraması yaptı.
Epey bir miktarda fotoğraf derledi Haluk Hoca’nın hayatından…
2 yaşından son nefesine kadar ne kadar görsel varsa taramıştı sağ olsun.
Benim Youtube kanalımıza yaptığım ‘Foto-6’ programında Esen hoca ile bir araya gelip, Haluk Savaş’ın hayatına dair fotoğraf altları yazmaya çabaladık.
Hayatımda en çok hüzünlendiğim ama en çok haz aldığım programlardan biri oldu.
Esen hanım da zaman zaman hüzünlendi, gözyaşlarını tutamadı ama tarihe güzel bir not düştüğümüzü zannediyorum.
Haluk Hoca’nın yaşamı üzerine yaptığımız Foto-6 ile sizi başbaşa bırakıyorum.
Bir de son not; Esen hanım harika bir şey daha yapıyor ve Prof. Dr. Haluk Savaş’ın hayatı ve mücadelesini kaleme alıyor. İnşallah yakın zamanda kitap olarak da okuma imkanına sahip olacağız.
Zor zamanın bu dimdik insanını bir kez daha saygıyla selamlıyor ve rahmet diliyorum.
Kabri pürnur, mekanı cennet olsun inşallah!
post hakkında tartışma