-
Aylardır, yıllardır düşünüyor, anlamaya çalışıyorum: Beyin kanseriyle muzdarip Ay Yüzlü Bir Masum’un ve acılı ailesinin darbe girişimi, hükûmeti devirmek, devleti yıkmak gibi basit şeylerle ne alakası olabilir?
-
Basit diyorum, çünkü can gidiyordu, candan öte canan gidiyordu. Ömrünün baharında çiçek gibi bir evlat kayıp gidiyordu elden.
-
Ötesinin ne kıymeti olabilirdi ki?
-
Ama, çok acıdır ki, bu açık gerçeği birilerine anlatmak mümkün olmadı. Ve 7 Şubat 2017’de günahsız bir çocuk kasten ve gadren zalim ve münafık eller tarafından katledildi.
-
Binlercesinde olduğu gibi Furkan Dizdar Masum’un hicranı da o günden beri sinelerimizi kanatan, paslı bir hançer gibi saplanıp kaldı.
-
Birinci Dünya Savaşı’nda üstün kahramanlıklar göstermiş muazzam bir gönül, muhteşem bir dimağ:”Harb-i Umûmî’yi gören genç de olsa ihtiyardır.” diyor.
-
Ve ben o sözü çevirip diyorum:” Darb-ı Umûmî’yi yiyen çocuklar bile ihtiyardır.”
-
Öyle yüksek kabiliyetlerden öyle bedbin ve hayattan soğumuş kelâmlar duyuyoruz ki,maalesef bizde bu kanaat git gide pekişiyor .
-
İşte Furkan Dizdar Masum da bu darbelerin ciğerimizden, yüreğimizden koparıp kanattığı parçalardan biri. Pasaportuna el konarak öldürülen ilk Masum’dur Furkan Dizdar…
-
Bir Masum’u öldürmek kadar acınası bir hâl yoktur. O Masum’u koruyamamak gibi büyük bir hüzün de olmasa gerek. İşte “Furkan Dizdar’ı Koruyamamak” adlı bir marazdır ki daha sonra Selman Çalışkanlar’ı, Ahmet Burhanlar’ı ve nicelerini koparıp aldı bizden.
-
Ölüm ALLAH emri, yangınımız o değil…Lâkin toplum ve fert bazında bilinçli ol(a)mamak ve Masum’a kol kanat ger(e)memek var ki, Allah ve tarih huzurunda hesabı hiç kolay değil.
-
Benim Canım Furkan’ım, Ay Yüzlü, Güzel Gözlü Aslanım…
-
“Seni ve sevgili kardeşlerini öldürmek kadar büyük bir belanın görülmediği şu alemde, ardınızdan üzülmek, gözyaşı dökmek gibi özel bir nimet de bilmiyorum. Bu sebeple ben yüreğimi öfkenin karanlığı ile değil de daha çok sizin hüznünüzün aydınlatıcı şerefiyle doldurmayı tercih ediyorum.
-
Merhum Murat Göğebakan’ın söylediği Bir şarkı vardı: Ay Yüzlüm. Sözleri senin için yazılmış sanki
-
“Gece çöker, güller solarGözlerime yaşlar dolarHatıralar bende ağlar Neredesin Ay Yüzlüm…
-
…
-
Ve Sen Ay Yüzlüm, Kurumuş yaprak gibi düşerken dalındanBir ahhh gibi uzun, sesliKoptun dudaklarımdan…”
-
Ve sen Ay Yüzlüm, hiç çıkmıyorsun benim aklımdan…
-
Ne zaman tanımıştım ben seni?Kara kıtada bir gün daha ağarmıştı. Doğrulup telefona baktığımda senin gül çehreni görmüştüm. Fotoğrafının hemen altında öldüğünü okuduğumda içim parçalanmıştı. Hatırladığım kadarıyla Sen ölüm haberini aldığım ilk Masum’dun.
-
Pasaport zulmüne uğrayan ilk Masum…
-
Kanserin etkisiyle bir gözünü de kaybetmiş, ızdıraplar içindeydin. Bütün bunlara rağmen acı çektiğini görünce üzülen anneni babanı düşünüyor, olgun bir tavırla, duyduğun elemi onların yanında gizlemeye çalışıyordun.
-
RABBİM seni çok güzel bir cemal ve kemal üzere yaratmıştı.
-
Sen ne iyi bir kul, ne düşünceli bir oğuldun böyle?
-
Sana gadredilen o uğursuz senenin Kasım’ında, kardeşin Feridun’a da veda etmek zorunda kaldık.
-
Çok acıydı çok…
-
Önce senin şiirine başlamıştım ama, bu Feridun nazlı çocuk, abisibin sırasını kapmış ve kendi şiirini daha önce yazdırmıştı.
-
Bu yazıyı zihnimde planlarken, Feridun dinlediğim hüzünlü bir şarkının da etkisiyle yine araya girmiş, yine kendi yazısını seninkinden önce bitirtmişti.
-
Sevgili Furkan, ben bu tevafuklarda bilmediğim bir hikmet olduğunu düşünüyorum. O afacan kardeşinle latif münasebetinize tebessüm ediyorum. Senin ikimizi de mazur göreceğini ümit ediyorum.
-
Bir yılı daha bitirdiğimiz şu saatlerde, yarınlara hüzün ve dua ile seni yazarak merhaba diyorum.
-
Benim bir dedeciğim vardı. Üzerimde babamdan daha çok emeği olan, seven sevmeyen herkesin saygı ve takdirini kazanmış, mert biriydi. İnandığım değerlere, insanî kimliğime, ömrüm boyunca edindiğim birçok birikim ve güzelliğe erişmemde maddi manevî rehberliğini hissettiğim bir insandı. Onu da Feridun’dan yaklaşık bir ay sonra kaybettim.
-
ALLAH’IM bu 2017 ne çileli bir seneymiş…
-
En uzun şiirlerimden birini de dedemin hatırası için yazmıştım.
-
Ben senin yaşlarındayken, dedemle birlikte badem toplardık. Dedem o sert bademleri kırar ve elleriyle yedirirdi bana. Çok sevdiğimi bilir, her bağ bozumu özel olarak ayırırdı hissemi. Ben her güz başlangıcında o anı heyecanla, sevinçle beklerdim. Aslında o adam gibi adamın bademlerini değil de bana olan şefkatini severmişim, yıllar sonra anladım.
-
Bundan birkaç ay önce idi, memleketten yine badem gönderdiler. Gurbet elde sevindim. Birazını kendim yedim, birazını arkadaşlara ikram ettim. Kalan kısmına bakınca duygulandım, ellerim varmadı kırıp yemeye. Zira o badem, dedeciğimin şefkatinin simgesiydi.
-
Hemen bir kaseye doldurdum ve kaseyi de kitaplığıma, kitapların hemen önüne yerleştirdim. Sürekli bakayım ve dedemi yad edeyim diye…
-
İşte canım Furkan’ım, yine çok sonra fark ettim ki ben o dedeciğimi bile seni andığım kadar anmamışım.
-
Öyle bir yer edinmişsin ki kalbimde; sana yazdığım şiiri okuduğum günler okumadıklarımdan çok daha fazladır.
-
Nasıl birşeydir bu, görmeden, tanımadan böyle sevmek nedendir, fazla mıdır, normal midir, anormal midir, hiç bilmiyorum. Aslına bakarsan pek de önemsemiyorum. Zira sizleri yâd etmenin vazgeçilmez lezzetini gayet iyi biliyorum, yaşıyorum.
-
Acı hicranın ve cennetteki kudsî makamın dışında öğrenebildiğim birşey yok. YÜCE RABBİM’DEN dünya gözüyle göremediğim senin en azından kabrini ziyâret etmeyi diliyorum. Orada, kederli baban Gökhan Dizdar ile sarılıp sen ve kardeşlerin için uzun uzun ağlamak istiyorum.
-
Benim Canım Furkan’ım, Ay Yüzlü, Güzel Gözlü Aslanım,
-
Ben seni çok sevdim. Adını da, soyadını da, o cemîl yâdını da çok sevdim.
-
Sadece seni değil, birçoğuna öncülük ettiğin, aynı kaderi paylaştığın bütün kardeşlerini de çok sevdim.
-
Ötelerde mücrim halimle Hakk’ın huzuruna hesap vermeye çıktığımda ümidim o ki sen ve O güzel kardeşlerin etrafımda hâlelenir, “YA RABBİ, bu kulunun günahları gerçi çoktur ama bizi cidden severdi. SENİ ve RASULÜ’NÜ de (SAV), Ehl-i Beyt’i ve Sahabe Efendilerimiz’i de çok severdi. Biz de onu çok seviyoruz.” der, hakkımda hüsn-ü şehadet ve şefaat edersiniz. RABBİMİN LÜTFU, KEREMİYLE Sen ve kardeşlerin sayesinde inşallah ben de kurtuluşa erenlerden olurum.
-
01-01-2021 CumaSabah 06.35
-
Anderlekt-Bürüksel Belçika
-
post hakkında tartışma