Sosyal medyada dolaşan bir mektup vardı ki yediden yetmişe yürekleri dağladı.Çünkü mektubun sahibi satırları yazdıktan saatler sonra hakka yürüdü.
Fadime Güler…15 Temmuz darbe girişimine kadar Adıyaman’da Din Kültürü öğretmenliği yapıyordu.Hukuksuz bir KHK ile suçsuz yere görevinden ihraç edildi. Yaşadığı acılar ve üzüntüler sebebiyle çaresiz bir hastalığa, akciğer kanserine tutuldu. Tedavi olmaya çalıştı ancak amansız hastalık bedenini sarmıştı.
Ne aldığı kemoterapi ne de geçirdiği ameliyat derdine çare oldu.Eski sağlığına kavuşamadı.Zira suçsuzdu ve yapılan itibar suikastı bedenine ağır gelmişti.
Çocukların her okula gidişinde onların arkasından bakmak, tahtanın önünde ders anlatamamak ve ders zilini bir daha duyamamak çok zoruna gitmişti.
Fadime öğretmen yaşadığı zulme dayanamayarak vefat etti.Geride gözü yaşlı bir eş ile iki evlat bıraktı.Vefat etmeden 3 gün önce(7 Aralık) yazdığı bir mektup vardı ki yürekleri dağladı.
KHK’lı öğretmen, mektubunda öğrencilerine, oğluna, kızına, ‘yakışıklı olmayan’ eşine, cevşenine, Kur’anı’na, denize ve güneşe ‘elveda’ diyor… Eşine, ‘Seni çok yordum galiba, hakkını helal et’ diye bitiriyor mektubunu…
Sosyal medyada kısa sürede binlerce RT alan mektup şöyle:
post hakkında tartışma