Canan Deniz, 15 yıllık sınıf öğretmeniydi. OHAL döneminde çıkan KHK’larla çalıştığı Hizmet Hareketi’ne bağlı eğitim kurumu kapatılınca işsiz kaldı. KHK’yla kısıtlanan hakları nedeniyle öğretmenlik de yapamadı.
Deniz ailesi, yaşadıkları ekonomik zorluklar sonrası memleketleri Denizli’ye taşındı ve Canan öğretmenin ailesinin alt katına yerleştiler.
Ekonomik sıkıntılara yargı süreçleri de eklendi. Kendisi gibi Hizmet Hareketi’ne bağlı okullarda öğretmenlik yapan eşi Yılmaz Deniz 2018 yılı Haziran ayında bir trafik kazası geçirdi. Trafik kazası için gelen polisler tarafından arandığı söylenerek gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. Hızlı bir yargılama sonunda Yılmaz Deniz’e 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi ve Denizli Cezaevi’ne kondu.
Ergenlik çağındaki oğlu ve kızıyla yalnız kalan Canan Deniz, ağır depresyon ilaçları kullanmaya başladı. Vücudunda geçmeyen ağrılar, temizlik takıntısı ve psikolojik sorunlar nedeniyle birkaç kez hastaneye yattı.
Psikolojisini düzeltmek için iş arayan Canan öğretmen, KHK’lı olması nedeniyle iş bulamadı.
CEZAEVİ ZİYARETİ DÖNÜŞÜ İNTİHAR
Canan Deniz, (17 Haziran 2019) tutuklu eşi Yılmaz Deniz’i çocuklarıyla birlikte Denizli Cezaevinde ziyaret ettikten sonra evine döndü.
Odasına çekilen Canan öğretmen, tülbentiyle kendisini asarak intihar etti. Komşularının akşam üstü camdan görüp haber vermesiyle birlikte çocukları ve üst katta oturan annesi müdahale etti.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri Canan Deniz’in hayatını kaybettiğini tespit ettiler.
OĞLU HAFTA SONU ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVINA GİRDİ
Canan Deniz’in oğlu geçtiğimiz hafta sonu üniversiteye giriş sınavına girerken, lise birinci sınıfta okuyan bir de kızı var. Yaşananlar nedeniyle iki çocuğunun da psikolojik olarak sıkıntılı günler geçirdiği ifade ediliyor.
ÇOK İDEALİST BİR ÖĞRETMENDİ
Canan Deniz’i yıllardır tanıyan meslektaşı ardından şunları söyledi:
“Canan abla çok idealist bir öğretmendi. Ben de ona özenerek onun branşını seçip öğretmen olmuştum. Kesinlikle intihar edecek bir insan değildi. Velilerinin çok sevdiği başarılı bir öğretmendi. Yaşadıkları şeyler, yalnızlığı ve hastalıkları muhtemelen intiharı tetikledi. Çocuklarının da psikolojik sorunları vardı bu da onu etkilemiştir. Süreçte biraz yalnız kalmış. Kimseyle konuşamamış. Bunların da etkisi var.”
SON GÖRÜŞMEMİZDE “BANKADAKİ PARAMA ZEKAT DÜŞER Mİ?” DİYE SORDU
Canan Deniz’in bir başka meslektaşı ise son görüşmesini anlattı:
“Canan Hoca, liseyi bitirdikten sonra bir markette çalışmıştı. O sürede karşılaştığı aşağılayıcı tavırlardan bıkıp kendi imkanlarıyla üniversiteyi kazandı. Öğretmen olmuştu. Çok idealist bir öğretmendi. Canan Hoca’nın obsesif temizlik hastalığı vardı. Bu yaşadıkları onu iyice artırdı ama ayrıca vücudunda ağır ağrılar vardı. Son olarak hastaneye yattı, çıktıktan sonra ‘pek toparlanamadım’ demişti. Biz beraber çalışmıştık okuldayken, son üç yıldır telefonla konuşabiliyoruz sadece. Arabalarını satınca geriye bir miktar para kalmış onu bankaya koymuş. O paraya zekat düşer mi diye sordu en son geçen haftaki görüşmemizde. Psikolojik olarak çok yalnızdı. Etrafında dertleşebileceği kimse yoktu, biz de telefonda yetersiz kaldık. Annesi 62 yaşında tekstilde çalışıyordu. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle ailesine karşı yetersiz kaldığı, çocuklarına karşı yetersiz kaldığı için çok üzgündü. Çok idealist bir öğretmendi, intihar edecek biri değildi.”
post hakkında tartışma