Barış imzacısı Dr. Mehmet Fatih Traş, maruz kaldığı linç, sosyal ölüm politikaları sonrası 3 yıl önce bu gün yaşamına son vermişti.
Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü’nün hocalarından Dr. Mehmet Fatih Traş, Barış İçin Akademisyenler imzacısı olduktan sonra hayatın her alanında baskı görmeye başladı.
Dersleri alındıktan sonra büyük üzüntü yaşayan Mehmet Fatih Traş, ardından işten atıldı. Bu süreçte bir hocası tarafından “PKK sempatizanı” olmakla da suçlandı.
DOKTORASINI BİTİRİR BİTİRMEZ İŞTEN ATILDI
23 Haziran 2016 tarihinde doktorasını bitiren Traş, daha doktor unvanını alır almaz bölümünde akademisyen ihtiyacı olmasına rağmen Barış İmzacısı olması nedeniyle işten atıldı.
Üniversiteyle bağı kopmasın diye bölümdeki hocaları Traş’a sahip çıkarak dijital ekonomi ve tarım ekonomisi gibi dersleri dışarıdan vermesini sağladılar. Ancak bu da kısa sürede “sakıncalı” görülerek engellendi.
Traş yaşadıklarını, intihar etmeden önce bir meslektaşına gönderdiği mektupta özetliyordu:
“Hocam merhabalar yeniden
Hatırlayacağınız gibi birkaç hafta önceki mesajlaşmamızda fakülteden üç ders için görevlendirme aldığımı, bu yolla hem fakülte ile bağımı koruyup hem de ders verme deneyimi kazandığımı ifade etmiş idim.
Ancak geçen hafta olan fakülte kurulunda hocalardan birinin Beşiktaş’taki TAK saldırısından hareketle Türkiye’nin çok hassas günler geçirdiğini, benim Barış İçin Akademisyenler bildirgesinde imzamın olması müsebbibi ile PKK sempatizanı olduğumu ve dolayısıyla bu üç ders için yapılan görevlendirilmelerin iptal edilmesi gerektiğini önerdiğini öğrendim. Buna cevaben Dekan’ın konuyu Rektörlük’e sorduğunu, Rektörlük’ün ise benim fakültedeki görevlendirmemi sakıncalı bulduğunu söylediğini ve gerekeni yapması için Dekanlık’a telkinde bulunduğu bilgisini edindim.
Sonuç olarak gerekçesi ‘görülen lüzum üzerine’ olan bir fakülte yönetim kurulu kararı ile derslerim elimden alındı. Dekan ile yaptığım görüşmede iddianın ispata muhtaç olduğunu, hakkımda açılmış hiçbir dava ve soruşturma olmamasına rağmen dönemin bitimine üç hafta kala alınan bu karar gelecekte başka üniversitelere yollayacağım kadro başvurularında beni çok zor duruma düşüreceğini söylesem de bir sonuç alamadım.”
“BİR AKADEMİK GELECEK ÖNGÖREMİYORUM”
Mehmet Fatih Traş, yurtdışı burs başvurusu için yazdığı mektubunda ise karşılaştığı engellemeleri daha net biçimde tek tek sıralıyor, yaptığı iş başvurularında akademik kariyeri göz önünde bulundurularak önce kabul aldığını, ardından Barış Akademisyenleri’nden olduğu öğrenilince peş peşe redler geldiğini sıralıyor ve mektubunu şöyle noktalıyordu:
“…Hükümet Kürt nüfusun yoğun olduğu bölgelerdeki gerilimi arttırmaya, toplumu ve özellikle akademik camiayı kasıtlı olarak ayrıştırmaya devam ettiğinden, kişiliğimle bütünleşik insani değerlerden feragat etmediğim sürece olağan (öğretim ve araştırma başarımı gibi nesnel ölçütlere dayanan) bir akademik gelecek öngöremiyorum.”
ÖĞRENCİLERDEN KOPUŞ… İŞSİZLİK… VE İNTİHAR
Herşey Traş’ın mektuplarındaki gibi oldu. Başvurduğu üniversitelerden kabul alamadı. Akademi dışı işlerde de önüne bu dosya çıktı. Ardından geçirdiği psikolojik travma nedeniyle 25 Şubat 2017’de yaşadığı evde yaşamına son verdi.
Ölümünün ardından üyesi olduğu Eğitim Sen Adana Şubesi bir açıklama yaparak suçluları işaret etti:
“..doktorasını başarıyla bitirmiş gencecik bir bilim insanı, 50/d ile istihdam edilmesi nedeniyle bu başarısının karşılığını işten atılmakla almış, barış talep ettiği için de işsizliğe mahkum edilmiş ve içimizi yakan bu acı sona sürüklenmesi sağlanmıştır.
Mehmet Fatih Traş’ın aramızdan ayrılmasının sorumluları, Cumhurbaşkanı’ndan hükümete, YÖK’ten üniversite yönetimlerine kadar her fırsatta barış imzacılarına karşı kin ve nefret söylemiyle yaklaşanlardır. Ayrıca, üyemizin dışarıdan ders görevlendirmesiyle bölümünde iki ders vermesini dahi kabul etmeyen, insanlıktan nasibini almamış kişiler de bu üzücü olayın diğer sorumlularıdır!”
BARIŞ İMZACILARI
Barış İçin Akademisyenler’in öncülüğünde şiddete son verme ve müzakere koşullarını hazırlama çağrısı yapan bildiri, Türkiye’den 89 üniversiteden 1128 akademisyen ve araştırmacının imzasıyla yayınlandı. “Bu suça ortak olmayacağız” başlıklı bildiri 11 Ocak 2016’da açıklandı.
Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile Barış İçin Akademisyenler’in “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı 312 kişi ihraç edildi. 7 Şubat 2017 tarihli 686 sayılı KHK ile imzacı 184 kişi kamu görevinden çıkarıldı. Ardından Barış Akademisyenleri’ne yönelik yargı süreçleri başladı.
Kaynak:Bold Medya
post hakkında tartışma